Mimarinin insan yaşamına, alışkanlıklarına etkisi düşünüldüğünde yönlendirici etkisi olduğundan konut projesinde ideal bir sistem aranmış, bir ütopya önerilmiştir.  Ütopya, kendiliğinden özgürce şahsileştirilen esnek bir tasarım anlayışını esas alarak enerji tasarruflu konut modeli önerir. Mahrem olan ile kamusal olan mekanı birlikte vurgulaması en önemli çıkış noktasıdır. 

 

    Berlin'de varolan mimariye uyumlu avlular oluşturacak şekilde araziye yerleşir. 

 

    Şehirlerde, kent hayatından yalıtılmış yaşam alanlarının çeşitliliği ve karşılaşma ihtimalini azalttığı için başarısız sonuçlar verdiği görülmüştür. Bu yüzden, Ütopya’nın senaryosu bu çeşitliliğin ve bu çeşitliliğin bir araya geldiği ara kesitleri artırmak üzerine kurgulanmıştır. Kamusal bir sokakta gezinirken eve ulaşma hissini bütün kat koridorlarında oluşturur. Kişisel ve mahrem alanlar, bu kamusal koridorlara tutunur. 

 

    Bütün dolaşım sistemini, şeffaf kapalı bir strüktür oluşturur. Şeffaflık sokak algısının bütün binada görsel olarak devam ettirmenin yanında, yapının tamamında sera etkisi yaratarak pasif ısınma için kuvvetli bir çözüm sunar. Sistemde sağlanan geçirgenlik ve korunaklılık soğuk hava koşullarında bile sokak hayatının devamını kolaylaştırır. Dolaşım strüktürü, arazinin ortasında yerleştirilen avlu veya avlular çevresinde, maksimum ışığı alacak, basamaklı bir şekilde bütün sistemi dolaşır. Farklı katlar için tasarlanan çok amaçlı kamusal alanlar ve farklı katlardaki ticari alanlar dolaşımın herkese açık olmasını sağlar. Dolaşımdan görünebilir olan avlularda varolan yeşillik korunur, böylece yapının içinde dolaşırken bi yandan da doğa görsel olarak deneyimlenir. Dolaşım strüktüründeki cam paneller, yaz aylarında açılıp açık hava dolaşımına da dönüştürülebilir. 

 

    Dolaşım sisteminin çevresinde 2 tip yapılar vardır: Kalıcılar (aileler ve iki veya daha fazla kişinin yaşadığı) ve Geçiciler (bireysel yaşamayı tercih edenler veya şehirde geçici bir süre bulunmak isteyenler vs)

 

    Kalıcılar için hacimler belirlidir, inşa edilmiştir. Kullanıcı dış duvarları belirli evinin iç duvarlarını değiştirerek bölmelerini istediği büyüklükte kendisi oluşturabilecektir. Böylece her yaşayan, evin iç organizasyonunu özgürce oluşturabilmektedir. 

 

    Geçiciler ise strüktürü metal çerçeveden oluşturulmuş, ilk etapta boş hacimlerdir. Bu tarz bir hacimde yaşamak isteyen kullanıcı, önce kalacağı hacmi özgürce seçecek, daha sonra bu hacmi dilediği malzemeyle kaplayabilecektir. Kullanıcı, bu hacimden ayrılırken de hacim yine boş haline dönüştürülür. Yeni bir kullanıcıda bu yapım tekrarlanır ve bu şekilde sürdürülebilir ve sürekli dönüşen bir sistem oluşur.

 

    Sistem, bölgede yaşamak isteyen nüfusun dönüşmesine paralel bir şekilde dönüşür.